Ergenlikte ortaya çıkabilecek bazı ruhsal bozukluklar ve sorunlar, ergenlerin sağlıklı gelişimini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu sorunların erken fark edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi, ergenlerin gelecekteki hayatlarını da olumlu yönde etkileyecektir.
İşte ergenlikte en sık karşılaşılan ruhsal bozukluklar ve sorunlar:
SOSYAL KAYGI
Sosyal kaygı, ergenlerin sosyal ortamlarda kendilerini rahat hissedememe, başkaları tarafından eleştirilme, reddedilme veya alay edilme korkusu yaşama durumudur. Sosyal kaygısı olan ergenler, arkadaş edinmekte, sınıfta konuşmakta, topluluk önünde sunum yapmakta veya yeni insanlarla tanışmakta zorlanabilirler. Bazı ergenler, sosyal kaygılarını aşmak için çaba gösterirken, bazıları ise sosyal ortamlardan kaçınmaya başlayabilirler. Sosyal kaygı, genellikle ergenlik döneminde başlar ve yaşam boyu devam edebilir. Yapılan araştırmalar, sosyal kaygının yaşam boyu görülme oranının yüzde 3-13 arasında olduğunu göstermektedir.
DEPRESYON
Depresyon, ergenlerin kendilerini üzgün, mutsuz, değersiz, umutsuz veya suçlu hissetmeleri, ilgi duydukları aktivitelerden uzaklaşmaları, uyku ve iştahlarında değişiklikler olması, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, öfke nöbetleri veya akademik başarılarında düşüş yaşamaları durumudur. Depresyon, ergenlik döneminde tedavi edilmediği takdirde, erişkinlik dönemine de sarkabilir ve başka sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, depresyon belirtilerinin erken tanınması ve tedavi edilmesi çok önemlidir.
BAĞIMLILIK
Bağımılık, ergenlerin alkol, madde, sigara, kumar, internet, oyun gibi zararlı alışkanlıklara yönelmeleri, bunlardan vazgeçememeleri, bunlar olmadan yaşayamayacaklarını düşünmeleri durumudur. Bağımılık, ergenlerin kendilerine, ailelerine ve topluma zarar vermelerine, sağlıklarını kaybetmelerine, okul başarılarını düşürmelerine, suç işlemelerine, kendilerini yalnızlaştırmalarına neden olabilir. Bağımılık, ergenlik döneminde arkadaş etkisi, merak, sıkıntı, stres, özgüven eksikliği gibi nedenlerle başlayabilir. Bağımılık, tedavi edilmediği takdirde, ergenlerin hayatlarını ciddi şekilde tehlikeye atabilir.
YEME BOZUKLUKLARI
Yeme bozuklukları, ergenlerin yeme davranışlarında ve vücut algılarında bozulmalar yaşamaları, kilolarıyla ilgili aşırı kaygı duymaları, yemek yemeyi reddetmeleri, aşırı yemek yiyip kusmaları, sürekli diyet yapmaları, spor yapmaları durumudur. Yeme bozuklukları, ergenlerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını bozabilir, beslenme yetersizliği, hormon dengesizliği, kalp ritim bozukluğu, kemik erimesi, depresyon, anksiyete gibi sorunlara neden olabilir. Yeme bozuklukları, genellikle ergenlik döneminde başlar ve özellikle kız ergenlerde daha sık görülür. Yeme bozukluklarının nedenleri arasında genetik, biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel faktörler sayılabilir.
KENDİNE ZARAR VERME
Kendine zarar verme, ergenlerin duygusal acılarını bastırmak, rahatlamak, kendilerini cezalandırmak, dikkat çekmek veya intihar etmek istemek gibi nedenlerle, kendilerine fiziksel olarak zarar vermeleri, kesikler, yanıklar, morluklar, çizikler gibi yaralar oluşturmaları durumudur. Kendine zarar verme, ergenlerin kendilik değerlerini düşürebilir, enfeksiyon, kanama, yara izi gibi sağlık sorunlarına yol açabilir, intihar riskini artırabilir. Kendine zarar verme, ergenlik döneminde sık karşılaşılan bir sorundur ve yapılan araştırmalar, ergenlerin yüzde 2,5 ile 12,5 arasında bir oranda kendine zarar verdiğini göstermektedir.
ANNE BABALAR NE YAPMALI?
Ergenlik döneminde çocuklarınızın ruhsal sağlığını korumak için şunlara dikkat edebilirsiniz:
– Çocuklarınızı dinleyin, anlamaya çalışın, duygularını paylaşın, destekleyin, güven verin.
– Çocuklarınızı eleştirmeyin, yargılamayın, suçlamayın, aşağılamayın, küçümsemeyin.
– Çocuklarınızın özel hayatına saygı duyun, onlara özel bir alan tanıyın, sınırlarınızı belirleyin.
– Çocuklarınızın arkadaş çevresini tanıyın, onlarla iyi ilişkiler kurun, arkadaş seçimlerine müdahale etmeyin.
– Çocuklarınızın ilgi alanlarını, yeteneklerini, hobilerini keşfetmelerine yardımcı olun, onları teşvik edin, destekleyin.
– Çocuklarınızın okul hayatını takip edin, akademik başarılarına değer verin, onları motive edin, ödüllendirin.
– Çocuklarınızın sağlıklı beslenmesine, düzenli uyumasına, spor yapmasına, temizliğine dikkat edin, onlara örnek olun